Geçtiğimiz haftayı ABD’de açıklanan istihdam verilerinin yaptığı sürprizle kapattık. Grevler nedeniyle tarım dışı istihdam artışında tahminler düşük tutulmuştu. Buna karşın açıklanan veriler düşük tutulan bu tahminlerin de çok çok altında gerçekleşti. Tarım dışı istihdamdaki artış 158 bin olan beklentinin çok ciddi şekilde altında kalarak aylık bazda 38 bin artış gösterdi. Buna ek olarak, geçen ay 160 bin olarak açıklanan Nisan ayındaki istihdam artışı da 123 bin seviyesine revize edildi. Böylece son aylarda ABD’de istihdam tarafında sorun olmadığı görüşü sorgulanır hale geldi. Son haftalarda piyasalar Fed’in haziran olmasa da temmuz ayında faiz artışı yapacağına çok büyük bir olasılık vermeye başlayarak bunu fiyatlamaya başlamıştı. Gelen veriler ve Fed’den gelen açıklamalar da bu görüşü teyit eder nitelikte seyrediyordu. Ancak önceki ay beklentilerin bir miktar altında kalan tarım dışı istihdam artışı, mayıs ayında son zamanların en keskin düşüşünü yaşadı. Bunun yanında işsizlik oranının, iş gücüne katılım oranında gözlenen azalma nedeniyle 0.3 puan düşüşle % 4.7 seviyesine gerilemiş olması istihdam piyasasında güçlenmeden ziyade zayıflamaya işaret etti. Bu durum Fed’in faiz artırımı için buradaki gelişmeleri birkaç ay daha izleyebileceği beklentisinin artmasına neden olabilir. Bu beklentinin şekillenmesi açısından hafta başında Fed Başkanı Yellen’in yapacağı açıklamalar önemli. Veriye verilen ilk reaksiyon, Fed’in faiz artışını öteleyebileceği yönündeydi. Bizim beklentimiz Yellen’in bu haftaki açıklamalarında bir öteleme mesajından daha çok, verinin neden beklentilerin altında kalmış olabileceğine dair açıklamalar geleceğini düşünüyoruz. Diğer verilerin istihdam verilerindeki bu bozulmayı teyit etmiyor olması, bizim de açıklanan son verilere temkinli yaklaşmamıza neden oluyor. %5’in altına inmiş bir işsizlik oranında eskiden olduğu gibi 200-300 bin arası artışlar beklemiyor olsak da bu denli düşük verilere neden olacak bir ekonomik konjonktür de yaşanmadığını düşünüyoruz. Bu nedenle veri sonrası oluşan havanın, verinin şaibeli olduğu hissini oluşturacak ters bir açıklama ile çok kısa bir sürede dağılabileceğini düşünüyoruz. Cuma günü ABD’deki istihdam verisi öncesinde içeride sabah saatlerinde açıklanan enflasyon rakamlarını izledik. Mayıs ayı TÜFE aylık 0,58 artarak % 0.70 – 0.80 aralığında olan piyasa beklentisinin altında kaldı ve yıllık enflasyon % 6.58 oldu. Manşet enflasyonda gözlenen iyileşmede en önemli etken önceki ay olduğu gibi gıda fiyatlarının izlediği seyir oldu. Bunun yanında manşat rakam kıyasla daha katı bir duruş sergileyen çekirdek enflasyon rakamlarında da düşüşler yaşanmış olması, açıklanan rakama verilen pozitif tepkinin şiddetlenmesini sağaldı. ABD’den gelen istihdam verisi ve içeride enflasyonu göz önünde bulundurunca TCMB’nin en azından haziran ayında elinin rahat olacağını gösteriyor. Bu durum TCMB’nin hazirana ayında da faiz koridorunun üst bandında 25 ya da 50 baz puan daha indirim yapmasının önünü açmış gibi görünüyor. Kısa vadede hatta yılın geri kalanında enflasyon çok önemli bir orun teşkil etmeyecek gibi görünse de, önümüzdeki yılın ilk yarısı oluşan baz etkisi nedeniyle çok ciddi risklerle dolu. Bu nedenle ilerleyen aylarda TCMB’nin elinin çok fazla rahat olmayacağını düşünüyoruz. Önümüzdeki haftanın açıklanacak en önemli verilerinden biri Cuma günü açıklanacak olan ilk çeyrek büyüme rakamları. Her ne kadar dalgalı bir atmosferden geçiyor olsak da Türkiye’nin ilk çeyrekte bir önceki çeyreğe göre düşük olsa da küresel ortalamanın oldukça üzerinde bir büyüme sergilemesi bekleniyor. Açıklanacak veri gecikmeli bir veri olduğu için piyasada orta uzun vadeden ziyade kısa vadeli etkileri görülebilir. BIST 100 iki hafta önce içerideki siyasi belirsizlik altında gördüğü 76,200 civarındaki dibi, Perşembe günü bir kez daha gördükten sonra Cuma günü içeride enflasyon ve dışarıda ABD istihdam verilerinden destek bularak haftayı 78 binin hemen üzerinde kapattı. Son haftalarda BIST’te gerçekleşen düşük hacimler en önemli ayrıntı niteliğinde. Bu hafta başlayacak olan Ramazan ayının da hacimler üzerinde negatif etkisi olması söz konusu. Düşük hacimler zaman zaman sert fiyat hareketlerine enden olsa da genelde düşük volatilitenin olduğu heyecansız seanslar izlememize neden olabilir. Endeksin teknik ikili dip görünümü sergilemesine karşın henüz teknik göstergeler güçlü bir çıkışı teyit eder nitelikte değil. Bu nedenle Cuma günkü hareketi bir trend dönüşü olarak nitelemek için erken olduğunu düşünüyoruz. Kısa vadede 79 ve 80 binde güçlü dirençler bulunuyor. Endeksin bu seviyeleri geçmekte zorlanacağını düşünüyoruz. Aşağıda ise 77,500 altında temkinli olmanın son haftalarda iki kez test edilen 76,200 altında da oluşacak bir paniğe karşı hazırlıklı olmanın faydalı olacağını düşünüyoruz. Önceki haftalarda da ifade ettiğimiz gibi 75 bin ve altındaki rakamların BIST 100’ü çarpanlar bazında orta ve uzun vadeli düşünen yatırımcılar için cazip hale getireceğini düşünüyoruz. Dolar/TL’de 3,00 seviyesi teste dildikten sonra yükselişin güç kaybetmesinde ve kurun geri çekilmesinde en önemli etkenlerden biri yurtiçi yerleşiklerin yüksek miktarlı döviz satışı olmuştu. Kur 2,80’in altını test ederken döviz tevdiat hesaplarındaki artış, kur 3,00’ü test ederken önemli oranda geriledi. Kurdaki geri çekilmelerin bu kesimin yeniden iştahını artıracağını düşünüyoruz. Özellikle Fed’den son açıklanan istihdam verilerinin etkilerini hafifletecek açıklamalar gelecek olursa kurdaki yukarı yönlü hareketin tekrar sertleşebileceğini düşünüyoruz. Dolar/TL’de ilk güçlü destek 2,90’da bulunurken, en önemli destek bölgesi 2,8500-2,8750 aralığında bulunuyor. Fed tarafında algı faiz artışının yılın son çeyreğine kaymasına neden olmaz ise bu bölgeye doğru olacak geri çekilmelerin alım fırsatı oluşturacağını düşünüyoruz. Haziran vadeli endeks kontratı hafta içinde 94,150 ve 97,900 arasında dalgalanarak haftayı 96,800 seviyesinden kapattı. Endeks kontratında 713.001 işlem oldu. Açık pozisyon sayısı 20.213 artarak 301.603 olarak gerçekleşti. Son 4 haftadır yatay hareket eden endeks kontratında destek olarak 93,550 ve direnç olarak 98,725 önemli seviyeler olarak görülmektedir. Günlük grafikte kısa vadeli hareketli ortalamaların eğilimleri aşağı yönlü olup aşırı alım satım osilatörlerinden RSI kendi ortalaması üzerinde yukarı yönlü hareket etmektedir. Orta vadeli trend göstergelerinden MACD, sinyal çizgisi üzerinde yukarı yönlü hareketine devam etmektedir. Teknik indikatörlerde görülen pozitif uyuşmazlıklar 98,725 direncinin önemini artırmaktadır. Önümüzdeki hafta short ve long trade stratejisi olarak short pozisyon için 93,550 desteğinin aşağı kırılması ile destek olarak 91,800 ve devamında 90,100 seviyeleri takip edilebilir. Long pozisyon için 98,725 seviyesinin yukarı kırılması durumunda ise direnç olarak 99,900 ve devamında 101,400 seviyeleri izlenebilir.